MİNYATÜR SANATI RESİMLERİ
Türk  minyatür sanatının en önemli örneklerinden biridir. 5 değişik sanatçı  grubu tarafından hazırlanmıştır. Türk minyatür sanatı II. Selim ve III.  Murat arasındaki dönemde en verimli dönemini yaşamıştır. Bu dönemde  ordunun zaferlerini
elçi kabullerini av sahnelerini ve bazı önemli  olayların anlatıldığıHÜNERNAMEveŞEHİNŞAHNAME gibi eserler saray  nakışhanesinin yetenekli sanatçıları tarafından minyatürlendirilmiştir.  16.yy'ın önemli yazmalarından biride III. Murat'ın oğlu Mehmet için  yaptığı 52 gün süren sünnet düğünü şenliklerini anlatanSÜRNAMEisimli  yazmadır. Bu eserde o günün sosyal hayatını ve Osmanlıların ekonomik  gücünü gösteren yüzlerce minyatür vardır.
III. Murat'ın emriyle  başlatılan ancak III. Mehmet'in himayesinde tamamlanabilen Hz.  Muhammed'in hayatını anlatan "SİYER-NEBİ" isimli 6 ciltlik eser 16.yy  sonunun en önemli eseridir. 17. yy'dan günümüze gelen önemli yazmaların  başında Kalender Paşa'nın "FALNAME" isimli eseri Tarihçi Nadiri'nin  yazdığı "ŞAHNAME-İ NADİRİ" ve Taşkoprülüzade'nin "TERCÜME-İ ŞEKA'İK  NU'MANİYE" isimli yazmalar gelir.
18.yy başının en güzel eserleri  şüphesiz Levni'nin çalışmalarıdır. Sultan lll. Ahmet için hazırlanan  "SURNAME" isimli yazmanın minyatürleri o günün modasına göre giyinmiş  çeşitli sosyal gruplara mensup kadın ve erkek portreleri ve Osmanlı  Sultanlarının portrelerinin olduğu"SİLSİLENAME" isimli yazmanın  minyatürleri Levni tarafından yapılmıştır. Levni'den sonra tek çiçek ve  figür çalışmalarıyla Abdullah Buharı vardır.
Levni'nin çalışmalarında  kendini göstermeye başlayan Batı sanatı etkisi giderek diğer sanat  dallarında olduğu gibi kitap sanatında da etkin olmaya başlar. Minyatür  tarzı giderek yerini ışık ve gölgenin bir arada kullanıldığı çalışmalara  bırakır. Kitap resmi önemini kaybeder. Batı sanatı etkisiyle yapılan  yağlı ve sulu boyaların beğenilerek duvarlara asılması kitap resminin  ömrünü tamamlamasına sebep olur. Günümüzde Minyatür sanatı diğer  geleneksel sanatlarımızda olduğu gibi rahmetli Hocamız Ord. Prof.Dr.  Süheyl ÜNVER'in büyük çabalarla yaptığı araştırmalar sonucu elde ettiği  bilgileri öğrencilerine aktarmasıyla iyi yönde gelişme göstermeye  başlamıştır. Bu atölye de yetişen hocaların nezaretin de yeni atölyeler  kurulmuştur. Bu atölyeler de eski örneklerden esinlenerek yapılan  çalışmalar olduğu gibi tamamiyle günümüz folkloründen edebiyatımızdan ve  klasik mimariden yola çıkılarak yapılan tasarımlar beğeni ile izlenir.
Minyatürü  yapılacak konu tespit edildikten sonra konunun içeriğine göre en önemli  kişi veya objenin merkez olduğu bir sistem içinde diğer elemanlar  hiyerarşik bir düzende yerleştirilir. Işık gölge kaygısı olmadan  anlatılmak istenen konudaki bütünlüğü bozmayacak şekilde tüm obje veya  kişiler birbirini kapatmayacak düzende çizilir. Yardımcı motiflerle  (ağaç,çiçek,dağ,yer bitkisi gibi) zenginleştirilir. Minyatür boyanırken  eğer altın sürme olarak yapılacaksa parlatma sırasından boyaların  bozulmaması için önce altın sürülür,parlatılır. Ufuk hattı denilen  dağ,tepe gibi gökyüzü ile sınır teşkil eden bölümden başlanarak tercih  edilen renklerle boyanmaya devam edilir.
Minyatür sanatıyla ilgilenen  kişinin tezhib bilgisi,daha doğrusu tezhib tasarımı bilgisi mutlaka  olmalıdır. Osmanlı Minyatür sanatının bütün güzelliği minyatürde  kullanılan elbiselerin,çadırların,halıların,hatta duvarların tezhib gibi  boyanmasındandır. Tezhibteki çarpıcı renklerin ve helezonik çizgilerin  en kalıplaşmış minyatüre bile canlılık verdiğini görmemek mümkün  değildir.
Bugün kullanılan malzemeler eskiye oranla çok çeşitlidir.  Fakat kimyevi malzemelerden elde edilen boya ve kağıtların dayanma  süresi sınırlıdır. Eski yazmaların günümüze kadar bozulmadan gelmesinin  sebebi tamamiyle doğal malzemelerden yapılmış olmalarındandır. Bugün  değişik Üniversite,özel kurumlar,kuruluşlar ve kişilerce minyatür  dersleri verilmektedir. Bu eğitim kurumlarında çok iyi yönde olan  sanatçılar yetişmektedir. Umudumuz bütün geleneksel sanatlarımızla  birlikte çağdaş minyatür sanatımızın da dünya Kültür ve sanat  platformunda gereken yeri almasıdır.



 



 



 



 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder